top of page

Sokrates'in Savunması Eser İncelemesi

YAZARIMIZ KİMDİR? Sokrates’in Savunması adlı eserin yazarı Platon’dur. Platon MÖ 428 ya da 427 yıllarında Atina’da doğan Antik Yunan filozofudur asıl ismi Aristokles olmasına rağmen omuzunun veya alnının genişliğinden dolayı hocası tarafından ‘geniş’ anlamına gelen Platon ismi verilmiştir. Platon, hocası Sokrates ve öğrencisi Aristoteles ile birlikte en büyük Yunan düşünürlerinden biridir ayrıca düşünür olmasıyla birlikte Matematik, Geometri ve Politika ile ilgilenmiştir özellikle babası Ariston, Atina’nın efsanevi kralı Kodros’tan annesinin ise meşhur yasa koyucu Solon’un soyundan gelmesi de göz önüne alınınca Platon genç yaşından itibaren siyasi bir kariyere hazırlanmaya başlamıştır. Platon ile ilgili bir diğer önemli nokta ise batı dünyasının en uzun ömürlü yüksek eğitim kurumlarından biri olan Akademia’nın kurucusu olmasıdır ve bu kurumda bizzat Platon ve sonralarında öğrencileri dersler vermişlerdir. Akademia, Bizans İmparatoru Justinyen (MS 529) dönemine kadar faaliyetini sürdürecektir. Bu eğitim kurumunda felsefe, siyaset bilimi, matematik, astronomi, biyoloji, fizik, coğrafya ve sanat dersleri verilmiştir. Akademia’nın girişinde ‘Geometri bilmeyen hiç girmesin’ yazısı asılmıştır buradan da tekrardan Platon’un geometri ve matematiğe verdiği önem anlaşılmaktadır ki Platon eserlerinde Matematik ve Geometriye sıklıkla başvurmuştur. Aynı zamanda Sokrates’in erkeklerle kadınların etik açıdan eşit olduğuna ilişkin öğretisinin de etkisiyle kadın öğrenciler de kuruma kabul edilmiştir. Platon aynı zamanda sadece batı dünyasında değil İslam dünyasında da isminden söz ettirmiş ve eserleri çevrilmiştir hatta Platon ismi Grekçe’den yapılan tercümeler döneminde, Arapça’da “p” sessizinin bulunmaması ve yan yana iki sessiz harfin telaffuzundaki güçlük sebebiyle adı İslâmî literatürde Felâtun, Felâtûn veya daha yaygın olarak Eflâtûn şeklini almıştır. Son olarak Platon ömrünün son zamanlarını kurmuş olduğu Akademia’da ders anlatarak geçirmiş ve MÖ 348 veya 347 yılında Atina’da ölmüştür. Platon ve Sokrates Sokrates’in savunması adlı eserde Sokrates’in kentin tanrılarına inanmaması ve gençlerin ahlakını bozması iddialarıyla suçlanışı ve yaptığı savunma diyalog şeklinde Platon tarafından anlatılmaktadır. İncelemesini yapacağımız bu kitabı daha iyi anlamak için Platon ve Sokrates arasındaki ilişkiyi de anlamak gereklidir haliyle. Sokrates, Platon’un hocası ve onun düşünce dünyasını etkileyen en önemli kişilerden biridir. Sokrates kendi arkasında yazılı bir eser bırakmamıştır bundan dolayı da kendisiyle ilgili bilgiler ve konuşmaları Platon ve Ksenophon gibi ardılı olan yazarlar tarafından eserlerinde verilmiştir. Platon’un düşünce dünyasında önemli bir yere sahip olan Sokrates, o dönemde yeniden kurulan demokratik rejim tarafından ölüme mahkum edilir ve Platon bu haksızlığın da etkisiyle bu eseri yazar, siyaseti bırakır ve ömrünü felsefeye adar. Son olarak, her ne kadar tartışılır da olsa Platon’un Sokrates imajının ne kadar doğru olduğu ve gerçek Sokrates’i ne kadar doğru yansıttığı bilinememektedir çünkü Sokrates ardında kendisiyle ilgili yazılı bir eser bırakmadığından hakkındaki bilgiler Platon gibi ardılı yazarlar tarafından anlatılmıştır. Sokrates’in Savunması Ne Anlatıyor Sokrates’in Savunması adlı eser Sokrates’in bir grup Atinalı tarafından kentin tanrılarına inanmaması ve gençlerin ahlakını bozması iddialarıyla suçlanışınışını anlatmaktadır aynı zamanda bu eser Euthyphron (Dindarlık Üzerine) ve Kriton (Yapılması Gerekenler Hakkında) ile birlikte bir üçleme oluşturur bundan dolayı da bu üç yapıtı ayrı ayrı olarak incelenmesi gerektiğini düşünüyorum. --Euthyphron (Dindarlık Üzerine) Sokrates, hakkında açılan davasını görmek için giderken Euthyphron adlı dindar bir kahinle karşılaşır ve aralarında diyalog başlar. Sokrates, Atinalıların deyimiyle graphe (kamu davası) için burada olduğunu ve kendisinin tanrılara inanmamakla, yeni tanrılar uydurmakla ve gençlerin aklını zehirlediğiyle suçlandığını anlatır ve kendisini Meletos adlı birinin dava ettiğini anlatır. Sonrasında Euthyphron da kendisinin orada olma sebebi olan kendi babasının kölesini öldürmesi sebebiyle babasına açtığı davasını anlatmaya başlar. Bunun üzerine Sokrates, birinin babasını dava etmesinin etik olarak ve dine uygunluk kapsamında doğru olup olmadığı konusunda düşünmeye başlar. Buradan hareketle hem Euthyphron’un davasının yani babasına açtığı davanın dine uygun olup olmadığını anlamak hem de Sokrates hakkında tanrılara inanmadığı gerekçesiyle açılan davanın da dinle ilgisi olması dolayısyla dine uygunluk üzerinden Sokrates ve Euthyphron arasında konuşma başlar. Sokrates burada hevesli bir öğrenci ama bir o kadar da kurnaz bir şekilde hareket ederek kendisini din ve dine uygunluk konusunda bilge sanan Euthyphron’a sorular sormaya başlar ancak sorulan sorular karşısında Euthyphron kendisiyle çelişmekte ve Sokrates’in sorduğu sorulara istenilen cevapları verememektedir. Konuşmanın sonlarına doğru ise Sokrates’in sorularına daha fazla ayak uyduramayıp bulunduğu yerden ayrılmıştır. Burada Euthyphron, kibirle kendisini bilge sanmaktadır ancak cevapları Sokrates’in soruları karşısında yetersiz kalmış ve deyim yerindeyse Sokrates’in en başından itibaren yavaş yavaş kazdığı tuzağa düşmüştür. --Sokrates’in Savunması Bu bölümde Sokrates kendisi hakkındaki suçlamaları bertaraf etmek için kendisini mahkemede savunmaya başlar. Sokrates’in 3 tane suçlayıcısı vardır bunlar Meletos, Anytos ve Lykon adındaki kişilerdir. Sokrates mahkeme önünde kendisinin çok önceden beri uydurma laflarla itham edildiğini anlatmaya başlar ve kendisinin iki tür suçlayıcısı olduğunu söyler bunlardan ilki önceden beri kendisini ‘Sokrates adında bir bilge, gökyüzündeki olaylarla ilgileniyor, yer altını araştırıyor ve önemsiz lafı önemli gösteriyor’ gibi laflarla suçlayanlar ve ikincisi şu an görülmekte olan davada olan yeni suçlayıcıları Meletos, Anytos ve Lykon olarak ifade eder. Sokrates, yeni suçlayıcılarının kendisi hakkında eskiden söylenen sözlere kandığını söyler ve eski suçlayıcılarının kendisi hakkında söylediklerini çürütmeye başlar. İlk olarak kendisinin bilge oluşu ile ilgili konuşmaya başlar ve Pythia adlı bir kahinin kendisi hakkında ‘sen insanların en bilgesisin’ sözünü kanıtlamak için birçok kendisini bilge sananla diyaloğa girdiğini ve diğer kendini bilge sananlarla en büyük farkını ‘Onlar hiçbir şey bilmediği halde bir şeyler bildiğini sanıyor, oysa ben hiçbir şey bilmemekle birlikte bunun bilincindeyim. Bu durumda, hiçbir şey bilmediğim için, az da olsa onlardan daha bilgeyim sanırım’ şeklinde açıklıyor ve diğer kendini bilge sananlarla girdiği bu münakaşalar sonucunda düşman kazandığını bunun sonucu olarak da eski zamanlardan beri kendisi hakkında bu tür gerçek dışı dedikoduların yayıldığını anlatıyor Sokrates. Bundan sonra Sokrates yeni suçlayıcılarının iddialarını çürütmeye geçer ve hakkındaki suçlamayı okur buna göre ‘Sokrates gençleri yoldan çıkarıyor ve kentin tapındığı tanrılara değil kendisinin icat ettiği yeni tanrılara tapındığı için suç işlemektedir’ iddiası ile suçlandığını söyler. Sokrates bunun üzerine suçlamadaki her ifadeyi teker teker asılsız olduğunu mahkeme önünde Meletos’a sorular sorarak anlatmaya çalışır. Sokrates konuşmasını bitirdikten sonra ilk hüküm açıklanır ve Sokrates, 500’ler meclisinin kararıyla az bir farkla suçlu bulunur. Sokrates suçlu bulunduktan sonra tekrardan söz alır ve Meletos’un kendisi hakkında istediği idam cezası üzerine konuşur. Sokrates parasının olmadığını ve para cezası alacaksa bunu ödeyemeyeceğini söyler, sürgün cezası alacaksa da bunu istemediğini ifade eder ve meclisin nihai kararı beklenir Meclis Sokrates hakkında idam cezasına hükmeder. Sokrates kendisinin ölümü için oy verenler hakkında kendisinin çarptırıldığı cezadan daha ağırına çarptırılacağını söyler. Aksi yönde oy kullananlar için ise onlarla memnuniyetle sohbet edebileceğini söyler. Son olarak ise ölümün iki şıktan biri olabileceğini, bunların ya ölenlerin hiç var olmayacağını ve bir şey hissetmeyeceğini ya da söylendiği gibi ölümün bir değişim olacağını yani ruhun buradan başka bir yere göç etmesi olduğunu ifade eder ve hangisi gerçek olursa olsun onu kabul edeceğini, bunun kendisi için bir kazanç olacağını söyler fakat ölüm, ruhun başka bir yere göç etmesi ise bundan daha büyük bir nimet olmayacağını söyler. Son sözü ise ‘Artık ayrılma vakti geldi çattı, ben ölmeye, sizler de yaşamlarınızı sürdürmeye gidiyorsunuz. Hangisinin daha iyi olduğunu sadece Tanrı bilebilir’ olur. --Kriton (Yapılması Gerekenler Hakkında) Bu bölümde Sokrates ve öğrencisi Kriton’un zindanda yaptığı konuşmalar bulunmaktadır. Bu konuşmalarda öğrencisi, Sokrates’i firar etmesi için ikna etmeye çalışır ancak Sokrates bunu yaparsa yaşam felsefesine aykırı olacağını ve savunduğu ilkelerle ters düşeceği için reddetmiştir ayrıca firar ederse kendisini suçlayanları haklı çıkaracağını düşünmektedir. Bu konuşmalarda Sokrates, yasalara bağlı kalmanın ve ülke menfaatinin önemli olduğunu, her ne kadar mahkemenin kendisi hakkında yanlış karar vermiş olsa bile buna saygı duyulması gerektiğini belirtmiştir ve öldükten sonraki yargılamasının daha önemli olduğunu bilmektedir. Sokrates yine zindanda öğrencileri ile bulunduğu bir gün kendisine idamı için baldıran zehri verilmiştir ve Sokrates, tereddütsüz içtiği bu zehir ile yaşama veda etmiştir. Platon ise bunun üzerine şunu söyleyecektir ‘İnsanlar içinde çağdaşlarının en iyisi, en doğrusu, en adili olduğunu söyleyebileceğimiz insanın sonu böyle oldu’. Sonuç Platon’un bu eserinde, Sokrates’in mahkemedeki savunması ile birlikte ölümüne uzanan süreç incelenmiştir ve eser diyaloglar halinde bir ilerleyişe sahiptir. Eserin konusu olan Sokrates’in ölümü kendinden sonraki dönemi de etkilemiş birçok ressam Sokrates’in idamını resmetmiştir ve bunun üzerine birçok eserler yazılmıştır. Rivayete göre Sokrates’i idama mahkum eden Atina halkı sonrasında yaptıklarının yanlışlığını anlayıp Sokrates’in suçlayıcısı Meletos’u idam etmişledir bu bilgiyi de geç dönem Yunan tarihçisi Diogenes Laërtius aktarmaktadır. Bu olaydan çıkarılabilecek bir sonuç ise idam cezasının gerçekten geri dönülemez sonuçları olacağıdır ve bu eserde de anlatıldığı gibi Sokrates’in ölümü artık Atina halkı için geri dönülemez bir gerçek olmaktaydı idamın sonunda ise yapabilecekleri tek şey bu büyük düşünür için yas tutmak olmuştur. Muhammed Ozan Ural Kullanılan Kaynaklar 1-Platon, Sokrates'in Savunması, XXI. basım, İş Bankası Kültür Yayınları 2-Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi 3-Meletus.( 2021, Temmuz 21). İçinde Vikipedi. https://en.wikipedia.org/wiki/Meletus

Comentarios


KAYIT OL VE HABERDAL OL!
  • Gri Instagram Simge
  • Grey Twitter Icon
  • Grey LinkedIn Icon

Gönderdiğiniz için teşekkürler.

Copyright © 2021 – Tüm hakları saklıdır. ASBÜREGAT

bottom of page